20 Eylül 2007 Perşembe


Zaman bu kadar mı değiştirdi seni?
Yerle bir olmuşsun, yıkımdasın belli…
Yine dinlememişsin sözümü
Dikkat etmemişsin kendine…

Benim gözümden sakındığım zamanlara inat
Dağılmış, hırpalanmışsın…
Yok, yok, merak etme kendime bir pay çıkardığım yok,
Kederlendim hepsi bu…
İhanet etmişsin sana olan emanetime…

Sabret demiştim, bekle demiştim,
Zaman ilaç olacak derdimize,
Coşma debisi yüksek sular gibi…
Demiştim…
Onda da dinlememiştin beni…

Şimdi eski sen kalmamışken senden,
Yok, yok yine yanlış anlaşılacağım,
Lafım boyuna posuna değil,
Özüne, sözüne…
Böyle değildin sen canparem, yosun gözlüm
Sevmelere kıyamadığım, hep kendime sakladığım
Hayatımın en bencil parçası benim…
Eskiden bal damlayan ağzından,
Zehirler fışkırıyor şimdilerde,
Hem de en ölümcülünden…

Ben hep alttan alanındım, hep daha çok sevenindim senin
Tavizler verenindim, sözünden çıkmayanındım,
Ellere kör gözle bakanın, yanından ayrılmayanındım,
Sesini duyandan, yüzünü görenden kıskananındım…

Fark ettin sen de biliyorum…
Hep di’li geçmiş cümleler kurdurdun
Neden oldun!
Sebebimiz oldun!

Beni başka bir aşk!a tercih ederken
Hem de hiç gözünü kırpmadan,
Seni bu hale getireceğimi hesap edememiştin
Öldürmeyen acı güçlü kılıyor misali
Yüreğimin en merkezine gömüp seni
Merhaba dedim yeni hayatıma

Şimdi seni gördüm ya,
İçimden de bir şeyler aktı gitti!!!
Geçmişe dair izlerin tamamını o karşılaşmada
Gözlerine iade ettim… bende tüm hatıraların silindi gitti…

Hiç yorum yok: