3 Şubat 2008 Pazar

med-cezir


Yalnızım…

Sessizim…

Aynı melodi, hep aynı şarkı… “only time”

Ruhum dinleniyor…

Günlerdir odadan çıkmadım… başka bi ses de duymadım…

Yine deniz kokusu var içimde…

Çağırıyor beni… biliyorum…

Hep özendiğim balıkçı kostümünü nihayet kullanma vakti…

Sarı yağmurluğum ve lastikten sarı botlarım…

Yürüyorum küçük adımlarla…

Sonbaharı uğurlarken…

İskelenin en engin yerinden sallıyorum ayaklarımı…

Dalgalar vuruyor… asi… hırçın…

Damla damla ıslanıyorum…

Korku da var içimde… ürperiyorum…

Vakit akşam üstü suları…

Med cezir çıktım çıkacağım diyor…

Bileklerimdeki su… dizlerime ulaştı…

Tepkisizim…

Bekliyorum…

Hissediyorum, izliyorsun…

En son an’a kadar…

Ne ben bulunduğum yerden doğrulacağım ne sen yetişip kurtaracaksın…


Bekliyoruz…


Harcayacak daha çok hayatımız olduğundan…

İşi ehli-keyfe vurduk…

Bunda olmazsa diğerinde…

Onda olmazsa bi sonrakinde...

Muhakkak ya! Kavuşmamız…

Savsaklıyoruz işte…

Keyif de, hayat da ,zaman da bizim değil mi?

Kulaklığımdaki melodi hala değişmedi…

Kaçıncı defa, aynı lezzetle, bıkmadan dinleyişim bu şarkıyı…

Hava iyiden iyiye karardı…

Su, az öncekinden daha seri olmak koşuluyla yükseliyor…

İskelenin ayakları görünmez oldu,

Benim de belimden az biraz aşağılarda bir yerlerde…


Bekliyoruz…


Kulaklarıma ses gelmiyor…

“Only time” çalarım öldü…

Sakinim…

Olağan bir gün gibi yaşıyorum, heycansız, gerilimsiz…

Sudan zarar görmüş gibi değil de pili bitmiş gibi bi rahatlıktayım…

Çıkarmıyorum inatla… farzet ki uyudun diyorum kendi kendime…

Farkında olacak mıydın şarkının çalıp çalmadığının…

Çenemde bi ıslaklık…

Ellerim de minik ısırıklar…

Çok sakinim…çok…


Bekliyoruz…


Dayanamaz oluyorum…

Izdıraptan değil… özleminden…

Dönüp arkama bakıyorum…

Zifiri karanlık, ay ışığından seçebildiğim, uzaklarda bir siluet…

Sen olduğundan bile emin değilim…

İçim rahatlıyor, nabzım yeniden yükseliyor,

Severiz biz birbirimize acı çektirmeyi ya!

Cefayı dibine kadar yaşamazsak sefasından zevk almayız…

Tekrar dönüyorum önüme ve ben mırıldanıyorum bu defa…

“only time”…

Şarkı bitti… gelen yok…

Gördüğüm de çöl de ki serap…

En son hatırladığım bu… “hayal kırıklığı”…


Bekliyorsun!


Gelmiyorum…