30 Eylül 2007 Pazar

Dogum Gunun

Acayipligin ustunde yine.Daima ba$ka dunyalardasin. Hayatimi ve gelecegimi sana feda ediyorum ama senin umrunda degil. Bazen kim oldugumu bile unuttugundan eminim. Yuzume oyle garip bakiyorsun ki...Ho$, bazen kim oldugumu bana bile unutturuyorsun. Sana benzeyecegim bu gidi$le. Goz gore gore cildiriyoruz ve umrumuzda degil oyle mi? Beni milim milim kaybettiginin farkinda misin? Gozunun onunde eriyorum ve sen buna seyirci kaliyorsun. Geceleri benim icin agliyor musun? Goz ya$lari dokuyor musun yataginda? Sanmiyorum. Sen hayatini benim icin feda edemezsin degil mi? Du$sem kaldirir misin beni? Tutarmisin sessizce elimi kaybolmayayim diye karanlikta? Yaslanabilir miyim sana, dayanagim olurmusun? Sanmam biliyor musun? Niyetin yoktu bana soz verirken degil mi? Eglenmekti amacin benimle... Ben aklimi karanlikta kaybederken bakip gulecektin halime. Kizginsin $imdi degil mi? Sana bu zevki tattirmadigima, karanlikta ucuruma du$meyip toprakta yururcesine kar$iya gectigime kizginsin. Ama sira sende. Ben i$igimi buldum, karanlikta yitip gitme sirasi sende. Hayatini harcayacagin bo$luga ben itecegim seni. Ve milim milim erirken sen sana bakip kahkaha atacagim. Sonsuzlugu cinlatan kahkahalarim birbiri ardina patlarken korkudan kacmani izleyecegim, ayni bir zamanlar senin bana yaptigin gibi...

..dedi

"bu kadar uzak olup, kalbimde uyuman ne tuhaf’’ diyor $arki. Bir akrep ya da kadin bakiveriyor. Gozleri i$il i$il. Parliyor, parliyor. Ate$lerde kor olmu$ gozleri. Kimildamiyor. Yakla$ bana diyen bir ifade ile bekliyor, bekliyor. Yanip sonen gozleri sabirli. Yakla$ilmasi icin firsat kolluyor. ‘’Var olmak yok olmak ne fark eder ki’’ diyor $arki. Yedi dakika geciveriyor. Acaba altinci dakika ona ait olan zaman diliminde degi$ik bir $eyler yapmami$ olmanin uzuntusunu dile getirir mi? Sanmam... Erkin baba iyidir...

Arjantin bardagindan dunyaya bakarken dijital saatin bir dakikayi ati$ini yakaliyorum. Aslinda tutmak istemi$tim onu ve elime alip ‘amma aki$kansin lan iki dakika dur yerinde’ demek istiyordum.

A$k kisa bir tebessummu$ bo$ sigara paketini acarken...


Aptallik yapmak kalabalik varken cok daha sacmadir. cunku bir$eye yaramaz. Gulecek biri yokken...

Tum bunlar olurken, zamanin aktigini gormek tarifi olmayan bir duygu... Lan olm Kurt, gul gibi sar
arip solaydin da biz de goreydik diyebiliriz artik. Ama Kurt kendini o $ekilde gormek isteyecek miydi ki? Kizardi belki? Belki de bir $ey demezdi. Herkes yalniz doguyor ve bir an once yalniz olmek isteyenler Tanri olmak istiyorlar gibi geldi bir an. Tam da $arki bitecekken... Yalniz olmeyi istemek kalbinde ba$kasina ait bir miniklikten yoksun olmak gibi... otedeki ah ulan Nalan diyor. Acilari olmayan tek $ey Tanri olabilir gibi geliyor. Yanimdaki siritiyor. Di$ fircasini biraktigi yerde unutmu$ olmali. Az acili olanlar ne$eyle guluyorlar. Kahkahalar atiyorlar ve her $eyi yiyip tuketmek istiyorlar. Sanri olmayan bir Tanri hepsine gulumsuyor olmali. Her $eyin sahibi olan Tanri, kendisinde varolmalarina izin verdigi bu insanciklarin nasil olup da bu kadar degi$ik ve anlamsiz olmalarina $a$iriyordur. Ve bu kendine ait parcaciklarin kendi kendilerine ne yaptiklarini bilebilecek bir tanri ki –O her $eyi biliyor- her yerde ve her $ey olmayi surdururken sadece izliyor. Bu keyfe ihtiyaci olan fiziksel bir organizma Tanrinin bunu keyfinden yapmadigini nasil anlayabilir? Ihtiyaclari varken... Bitip tukenecekken... Lanet olSun!

..dedim


Tam ortasindayim girdabin, içeriye çekmis beni coktan... iniyorum done done...

Az kaldi dibe vuracagim... Biliyorum...
En dibe vurdugumda, firlama noktasindayimdir... Biliyorum...
Ben bir defa dibe vurdum... Firladim her seferinde $im$ek hiziyyla

Futursuzca ve pervasizca yol aldim, goklerde! Masal diyarlarina...
Cok kere veda ettim gercek dunyaya! Hic Bogulmadm ve hic kaybolmadm...
Ben bendim, Her zaman kendimi bildigim surece

Ve yine...
...ve yeniden


..dedi

Bugun hic mutlu hissetmiyorum kendimi. Canim sikiliyor, hic bir $eye kafa yormak istemiyorum. "Bugün tarihe gecsin, cunku hic gulmedim." iste benim ki de oyle bir gun. Biraz sayfalari kari$tirdim, bir kac karikatur baktim ama "baktim" sadece. Hava da bozuk bugun. Karanlik,kasvetli ve soguk. Insanin icini sikan, bogulduunu hissettiren bir hava... Ben bugun muzik de dinlemiyorum. Cunku hic icimden gelmiyor bunu yapmak. Ben bugun mutlu degilim...

27 Eylul

..dedi

Bazen bir ses ararsin hissettigin sessizligi bozacak; ne dinledigin muzik rahatlatir seni, ne de saatinin sesi. Her seye ragmen sessizligi duyarsin sen gece, karanlikta...

Sessizligi, geceyi, karanligi seversin sen. Sessizlik batmaz, batsa da acitmaz
Acitsa bile sesin cikmaz. Dinlersin sessizligi usulca...

Ama bazen; Sessizligi bolecek bir ses beklersin gece. Sessine karsilik verecek bir ses. Beklersin, duyamazsin...

Insanlar icin sinirlari cizilemez bir iyiyi tespit edip oyle olmaya cali$mak ne kadar olagan olabilir? Ya d
a ustu... Kotu kolaya kacar ve hikaye ba$lar. Kotuluk olmasa iyilik hiclikten cikip varolamayacaktir. Her yer sahte tanrilar ve kotuluklerle dolarken, iyiligin dogumunu gormek mutlu bir dogum haberi gibidir. Ama iyilik eksik dogar ve beraberinde de bir anahtar getirir. Anahtari tutmak isteyenin eli yanar. Ne cebe konulabilir ne de el ile uzun sure tutulabilir. Ama insanoglu uyaniktir, ona ya surekli sahip olmak ister ya da nasil olsa bir gun sahip olurum diyerek onemsemez. Neticede elini suya sabuna degdirmek istememektedir. Degi$ik yollar tatbik edilir, gorulur ki anahtar ki$iye ozeldir. Ancak anahtar havaya atilarak eller yanmadan kapiya dogru gidilebilmektedir. Anahtar kapiyi aciyordur ya da acmiyordur derken son cumlemi zorlukla yaziyorum: Elim yaniyor..

29 Eylul'den bir gun once cunku onu hissediyorum

YA$A . SEV . GUL! BUNLAR EKSiK OLMASIN YA$AMINDA.

..dedim

ve...

Hiç yorum yok: